Mart 26, 2013

“ama ben ne baharın kokusuyla, ne de insanın içine, iliklerine kadar işleyen bu ılık havayla oyalanabilirim. içimdeki bu isteksizlik dedim ya bir kere, nedenini bulmalıyım. anlamalıyım. açıkça, elle tutulurcasına bu isteksizliği tanımalıyım. bulamazsam uydurmalıyım. isteksizliğime bir neden uydurmalı, sonra da buna inanmaya bakmalıyım. başka türlü rahat edemem. düşünemem. erken gelen bu baharın sabahını tadamam. bir öyküsü, başladığı bir yeri, başladığı bir anı olmalı bu isteksizliğin. bir süreci olmalı. işin içine başka insanlar, başka bir insan karışmalı. yer, zaman, olay, bütün bunlar bulunur nasıl olsa. ama bütün bunların ortasına, bütün bunları bağlayacak bir düğüm noktası olarak gelin de bir insan bulun.”

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Öyle bir insan var mı ki? Varsa bile henüz onu bulamamış olmak senin suçun mu? Yoksa onun suçu mu?

yağmur t. dedi ki...

hehe. bu pek "öyle bir insan" meselesi değil. ya da benim bulmuş olup olamamla da alakalı değil; çünkü bu paragraf bana ait değil. tırnak içinde yazdım görüldüğü üzere. ben alıntı yaptığım zamanlar tırnak içine alıyorum yazıları. bu paragrafta da herhangi bir arama ya da suç durumu yok. en azından benim için.