Ocak 21, 2013

"ben yok olacağım ama suratı tıpkı deniz mahsulleri lokantasındaki yemeklerden birine benzeyen bayan plotnick hala yaşıyor olacak. cloquet paniğe kapılmaya başladı. kaçmak, saklanmak istiyordu. hatta daha iyisi, katı ve dayanıklı bir şey haline gelmek istiyordu. örneğin bir sandalye. sandalyelerin hiç sorunu yok, diye düşündü. orada durup durur. kimse onu rahatsız etmez. ne kira öder, ne de politikaya bulaşır. ayak parmağını bir yere çarpmaz, kar kulaklığını yanlış yerleştirmez. gülümsemesi gerekmez, saç tıraşı olması gerekmez. alıp yanımda bir partiye götürsem, birden öksürmeye başlar ya da skandal çıkarıp beni rezil eder diye kaygılanmaya gerek yoktur. insanlar gelir, üzerine oturur. o oturanlar ölünce, başkaları gelip oturur. yürüttüğü mantık rahatlatıyordu cloquet’yi. şafak sökerken gardiyanlar ensesini tıraş etmeye geldiklerinde sandalye numarası yaptı. son yemek olarak ne istediklerini sorduklarında ‘mobilyalara ne yiyeceksin diye sorulur mu? yüz değiştirin yeter!’ dedi. yüzüne boş boş baktıklarında biraz yumuşadı: ‘rus sosu getirin bana’ dedi."

Hiç yorum yok: