Eylül 22, 2013

bazen en güzeli gürleyen pazarlar oluyor. sabahları.

şüphesiz, en güzel alarm yağmur sesi. uyuyanı uyandırırkenki başarılı halleri, uyumayanı uyuturken daha da belirgin. damlaların düşüp çıkardığı sesi sahiplenmek yağmur için kolay olmuş olmalı. halbuki yağmurun sesi yok, yağmur sessiz. 
en sevimsiz günün en huzurlu sabaha sahip olması bir çeşit ying yang gibi. insan pazar sabahı gökyüzüne baktığında istediği her yerde olabilir. çekilmişlik ne güzel. herkes dünyayı bana bırakmış gibi hissediyorum. bugünlük senin olsun, ama uçlarını kıvırma sakın. alıyorum, bakıyorum. hah, sen çok itinalı davranmışsın da sanki.
ıslanınca düzeliyor işte, dedim. rüzgarın rengi gri olmalı. ayrıca sonbahar bilmem ben, güzdür o. bugün benzemek istedim. bir sabahı kıskandım ilk kez. gürültüm gökle bir olsun istedim. olmadı. ben de sadece dinledim.
geceleri bilinci kapatmamanın benim için bir tercih olduğu her durumda bu avantajımı kullandım. uyumayın cumanın ertesindeki gecelerde, uyumayın pazar sabahları, uyuyun pazar günleri.

Hiç yorum yok: